Org Uzantılı Alan Adlarının Fiyatı Nisan’da Artıyor

Daha önce 2010 yılı için Verisign tarafından yapılan .com ve .net uzantılı alan adları zam duyurusunu bildirmiştim. Bu zam karşısında .org uzantılı alan adları zamlanmamıştı. Fakat bir kaç gün önce yapılan duyuru zam ile ilgiliydi.

Nisan 2011’den itibaren .org uzantılı alan adlarının fiyatı 7.21 USD olarak bildirildi. Bu bağlamda zamdan etkilenmek istemeyenler için 2011 Mart ayı takvimlerde not edilmeli ve .org uzantılı tüm alan adları uzatılmalı.

Share

Alan Adı Davaları: İlk Adım

Alan adı kaydı esnasında kabul ettiğimiz anlaşma UDRP işlemlerini de kapsamaktatır. Dolayısı ile alan adı sahibi olan herkes bir gün kötüye kullanıma yönelik UDRP şikayeti alabilir. Bu şikayet, alan adı sahibine posta yoluyla iletilmektedir.

Alan adı sahibine bildirim sonrası 20 gün gibi kısa bir süre verilmektedir. İtiraz etme hakkınız bulunduğu gibi sessiz kalma hakkına da sahipsiniz. Haklılığınıza inanıyorsanız, itiraz etmek için mümkün olan en kısa sürede harekete geçmelisiniz.

Haklılık veya haksızlık konusunda fikriniz yok ise, bir hata yapmış olabilirim endişesi taşıyor fakat hatanızın bilincinde değilseniz davacı taraflı dikkate alınan noktalar sizi aydınlatabilir.

Davacı taraflı dikkat edilen noktalar:
– Davacının geçerli bir marka hakkına sahip olması
– Davalı alan adının geçerli markayla karıştırılabilir benzerlikte olması
– Davalının alan adı ile ilgili hiçbir meşruiyet ya da çıkara sahip olmaması
– Davalının alan adını kötü niyetle kaydetmiş olması
– Davalının alan adını kötü niyetle kullanıyor olması

Burada dikkat edilmesi gereken nokta, görüşlerin göreceli olabileceği gerçeğidir. Elbette davacı herşeyi kendi görüşüyle sunacaktır.

Yazımın başında söylediğim gibi itiraz yapmak zorunda değilsiniz. İtirazınız yok diye hakem sizi direk kaybeden konumuna getirmez. Hakem itirazsızlığınızı açıklama eksikliğinden ötürü davacının lehine düşüncelere girişebilir.

Denmiş ki; “Davalının itirazını teslim etmemesinin ışığında hakem idari işlemlere karşı gelinmeyen beyanlara dayanarak karar verecektir… ve uygun gördüğü çıkarımları yapacaktır. Hakem davacı tarafından öne sürülen mantıklı olan her ithamı ve çıkarımı, kanıtlar alenen aksini göstermiyorsa kabul etmekle görevlendirilmiştir.

Davacının sunduğu belgeler yetersiz ise, her zaman kazanabilme şansınız vardır. Fakat yukarıda dikkat edilen noktalar bağlamında en ufak delile karşı itiraz etmezseniz, iyi niyetinizi göstermenizi gerektiren bir açıklama yapmak durumunda kalırsınız.

Sonuç olarak diyebilirim ki asla sessiz kalmayın.

Share

Marka İhlallerine Dikkat

Bu konuda yeterince Türkçe kaynak olmamasından ötürü yeni başlayan hemen hemen herkes aynı hataya düşüyor. Yazımın bu konudaki boşluğu doldurmak için faydalı olacağını düşünüyorum.

Bir alan adı yatırımcısının marka yasaları hakkında iyi bir kavrayışa sahip olması önemlidir. Çünkü markalar taraflı, olası durumlar hep vardı, hep varolacaktır.  Bu yazının ardından hem alan adı yatırımcısı hem de marka sahibi, hakları ile ilgili bilgilerle donatılmış olacak.

Teknik olarak konuşmak gerekirse, marka; belirli bir ürünü ya da servisi tanımlamak için kullanılan kelimeler, tasarımlar, sloganlar, sesler ya da sembollerdir. En genel yanlış anlaşılma bir markanın geçerli olması için kayıt edilmiş olması gerektiğinin düşünülmesidir. Bu doğru değildir. Tescili yapılmasa dahi, marka koruma altındadır ve kişi markası üzerinde haklara sahiptir. Fakat tescil işlemini yaparsa, marka tescili sahibine yasal menfaatler dışında, diğer markalara ve kişilere markanın tescillenmesini duyurmasını ve maksimum düzeyde korunmasını sağlar. Yani, eğer  tescilli olmayan bir marka hakkında “bu firma çok büyüyecek hemen marka tescili yapayım” düşüncesinde iseniz, hemen bu düşüncenizden vazgeçiniz. Markanın herhangi bir hukuki mücadelesinde kaybeden taraf olma şansınız çok yüksektir.

Marka koruma esasında “güç”, sınıflandırma sistemine dayanır. Yelpazenin bir ucundaki en yüksek yasal güce sahip olan belirleyici bir markadır. Zıt tarafındakiler ise fazla ayırt edici özellikleri olmadığından dolayı hiç bir yasal korunma sağlanmayan  jenerik marklardır. Ortadakiler ise zayıf olabilecek ama belirli şartlar altında daha güçlü yasal koruma elde edebilecek bayağı markalardır.

Belirleyici Markalar
Güçlü markalar yasalarla en muazzam korunan markalardır. Bir çok tip belirleyici markalar var fakat üç ana kategoriye ayrılabilir:
– İsteğe bağlı
– Anlamlı
– Basılmış
Basılmış bir marka sözlükte bulamayacağınız bir markadır (Turkcell, Adidas). İsteye bağlı markalar ise beklenmedik bir biçimde genel bir kelimeye kullanır (Duru Kolonya, Casper Bilgisayar). Anlamlı marka ise ürünle ilgili edebi bir tanımlama yapmadan bir etki yaratmak için zekice ve yaratıcı bir biçimde kullanılmış sözcüklerdir, (Sürat Kargo, Garanti Bankası gibi).

Bayağı Marka
Sıradan bir marka, iligli olduğu ürünle ilgili tanımlayıcı fakat bir diğer taraftan da ilgisiz bir durumu ifade eden bir olgudur. Genel olarak tanımlayıcı terimler herkesin günlük hayatı için ve ticari kullanım için uygun olmalıdır, bu yüzden korunmazlar. Sıradan markalar, servisi ya da ürünü için tanımlayıcı olmalı (köpüklü oto yıkama),  coğrafi açıdan tanıtıcı olmalı, bazı öbekler içermeli (altın makas kuaför salonu) veya kişisel bir ismin ya da işin baş harflerini içermeli. Yukarıda bahsedildiği gibi sıradan markalar zayıf markalar gibi düşünülse de devamlı kullanım ile zaman içinde bir müşteri kabulüne erişmiş ise daha güçlü bir yasa koruması elde edebilirler bu yüzden; ikincil anlam kuralı vasıtası ile önem kazanmaktadırlar. Baştan zayıf olan fakat ikincil anlam özelliği kazanan bazı sıradan markalar: Türk Telekom, Türk Hava Yolları, Ulusal Kanal, Deniz Magazin, Bonus Kart, YKM

Marka Adının Ürünü Tanımladığı Jenerik Markalar
Jenerik markalar belirli bir servis, yer, ürün ya da sözlük kelimesi ile aynı kelimeleri içeren markalardır. Jenerik marka teriminin kelimenin kendisine mi yoksa kelimenin kullanımına mı baglı olduğunu belirlemeye gelince bu çok önemlidir. Mesela apple kelimesi elimizdeki en genel örnek olacaktır. Apple tabi ki belirli bir meyve için bir jenerik kelimedir. Herhangi biri “apple” ı meyve ile iligli herhangi bir şey ile kullanabilir. Fakat birisi “apple.com” alan adına sahipse ve çeşitli bilgisayar linkleri sağlıyorsa bu Apple Bilgisayar Markasının haklarına ihlal olacaktır.

Aynı zamanda jenerik kelimelerin hiçbir zaman markalar gibi korunamadığını ve ikincil anlam kuralının jenerik terimlere uygulanamadığını aklınızda bulundurun. Geçerli bir marka jenerik bir tanımlayıcı içerebilir, Örneğin Remzi Kitabevi markasını ele alalım. İki bölümden oluşuyor diyebiliriz. Kitap mağazasını diğer kitap mağazalarından ayıran “Remzi” ve bütün kelimeden ayırıp korunamayacak olan iş tipini tanımlayan  “Kitabevi”  terimi. Eğer Remzi Kitabevi tamamen kayıtlı bir marka olsa idi, kayıt işlemi sırasında sahibinden jenerik isminden feragat etmesi (kitabevi) gerekli kılınabilirdi. Bu kamu politikasının dikte ettiği tekellerin tedavülden kalkmış etkili jenerik kelimeleri kullanmalarına izin vermemesinin nedenidir. Bu yüzden örneğimize göre herkes “Remzi” kelimesi ile kombinasyonlar içermediği sürece “kitabevi” kelimesini kullanabilir çünkü remzikitabevi.com’u kaydetmek marka ihlaline sebep olup hukuksal sorunlar doğuracaktır.

Jenerik bir alan adına sahip olmanın kesin yararları vardır. Yukarıda belirtildiği gibi belirleyici ve bayağı markaların aksine jenerik markalar hiçbir zaman yasal koruma altına alınamaz ve bu yüzden jenerik bir kelime ya da birleşik kelimeler içeren alan adları çok değerli olabilirler. Kampanya, oyuncak, oyun, okey, oyunlar, kredi, sigorta, kasko, bilgisayarlar, ilaçlar, iş, oyuncaklar, fon, yatırım, şarap , rakı,ve açık artırma gibi jenerik kelimelerin satış fiyatları oldukça tatminkardır. Yakın zamanda İngiltere’de yapılan bir çalışma gösteriyor ki ürünleri ve servisleri tanımlayıcı şekilde jenerik kelimeler içeren alan adları kayda değer bir biçimde daha fazla ziyaretçi çekiyor. Alan adı sahibi, jenerik alan adı trafiğini hali hazırda var olan bir web sitesine yönlendirebileceği gibi aynı zamanda meşru bir kullanım olan park etme seçeneğini kullanabilir. Aslında WIPO, birisi jenerik kelimesini işini ve ürününü tanımlamak için kullanıyorsa, jenerik kelimeyi kelimenin jenerik değerinden kar sağlamak için kullanıyorsa ve başkalarının o kelimedeki  hakkını gasp etmiyorsa jenerik ismi kullanabilir gibi UDRP sorularına eğilerek kayıt eden kişinin meşru çıkarına yönelik bir jüri açıklaması üzerinde çalışıyor.

Bir bütün olarak ele alındığında yararlarını göz önüne aldığınızda jenerik markalar hiç de kötü bir yatırım değil. Fakat siz siz olun ticari markalardan uzak durun…

Domainers Magazine’in 2009/3 sayısı referans alınarak yazılmıştır.

Share

.SO geliyor

Daha .co hakkında tartışırken, bugün gördüğüm haber beni biraz şaşırttı. Tıpkı .co gibi .so uzantısı da globalleşme hedefi ile piyasaya çıkacakmış.
GMO Registry, korsanlarıyla tanıdığımız Somali‘nin uzantısı olan .so’nun satış haklarını aldıklarını duyurdu. Hal böyle olunca bende konuyu biraz araştırdım ve GMO yetkililerinden Hiro Tsukahara ile yapılan bir röportaja rastladım, buyrun;

Rick : Hangi mevkideki insanlarla, nasıl iletişime geçtiniz?

Hiro : Yetkililerle ICANN buluşmasından hemen önce Nairobi’de bir araya geldik. Orada teferruatları hallettikten sonra anlaşmayı tamamlamak için Tokyoda tekrar bir araya geldik. İrtibata geçtiğimiz kişiler Telekomünikasyon ve Ulaştırma Bakanlığını temsil eden, birçok dile hakim ülkelerinde hatrı sayılır eğitim almış kimselerdi.

Rick : Peki merkez yazmanla ortaklığınız ne kadar güvenli? İlerde kullanıcılara sorun çıkaracak bir durum olma ihtimali var mı?

Hiro : Telekomünikasyon ve Ulaştırma Bakanlığıyla olan ortaklığımız ayarlandı herhangi bir sorun yok. Anlayacağınız, bu konuda bir sorunla karşılaşma ihtimaliniz diğer ccTLD’lerde sorun yaşama ihtimaliniz kadar.

Rick : Sunrise period ile ilgili bilgi verebilir misiniz ? (Sunrise period, uzantı tamamen globalleşmeden önce tescilli markaların önceden markalarının alan adını kaydetmesi olayıdır.)

Hiro : Sunrise period bütün tescilli firmalara açık olacak ve 20 ekimde başlayacak

Rick : Peki tamamen halka arzının ne zaman olacağını belirlediniz mi?

Hiro : Evet, 1 Mart 2011.

Rick : Ücretler ne durumda olacak ?

Hiro : Her yazmana göre değişir tabii ki, fakat yıllık 20$ civarı olacak.

Rick : Jenerik – Premium alan adları için bir açık arttırma olacak mı?

Hiro : Kesinlikle, halka açıldıktan sonra böyle bir açık arttırma olacak.

Rick : Sorularımızı tek tek cevapladığınız için çok teşekkürler eklemek istediğiniz bir şey var mı gerek uzantı gerek başka konular hakkında;?

Hiro : Somali, bir çok konuda yardıma muhtaç bir ülke, biz GMO Registry olarak bu iş ile birlikte özellikle çocuklar için yatırımlar – bağışlar yapmayı planlıyoruz ve kaydedilecek her alan adının Somali’yi daha yaşanabilir kılacağına inanıyoruz. Biz teşekkür ederiz.

Share

Sahibinden A.Ş. sahibindentekne.com Davasını Kaybetti

Bu haberi herkesin dikkatli okumasını öneriyorum. Zira her alan adı sahibini yakından ilgilendiren ve alan adı sahiplerinin hakları açısından güzel ve önemli bir örnektir.

Ülkemizin en çok ziyaret edilen sitelerinden biri olan Sahibinden.com, ufak bir ilan sitesi olan SahibindenTekne.com için WIPO’ya başvurmuş ve alan adının kendilerine devrini istemişti. WIPO’da, D2010-0560 dava numarasıyla görülen sahibindentekne.com ilgili davada hakem Gökhan Gökçe, şikayet eden Sahibinden Bilgi Teknolojileri Pazarlama ve Ticaret A.Ş.’nin genel müdürü Taner Aksoy’un savlarını haksız bularak, alan adının şu anki sahibi olan Mesut Laçin’de kalmasına karar verdi.

Bu konuda ilk yazım olduğu ve ülkemizde bu konu çok iyi bilinmediği için, UDRP politikasının 3 şartına dikkatinizi çekmek istiyorum. Bu 3 şart aynı anda gerçekleşmediği sürece alan adı devri yapılamaz. İlgili kısmı sizlere aynen aktarıyorum:

1. Politika’nın 4(a) no’lu maddesi uyarınca, işbu süreçte ihtilaflı alan adının Şikayet Edilen’den Şikayet Eden’e devri yönünde karar verilebilmesi için, Şikayet Eden’in aşağıda belirtilen üç şartın mevcudiyetini ispat etmek zorundadır:

(a) İhtilaflı alan adının Şikayet Eden’in markası ile aynı veya iltibas oluşturacak kadar benzer olduğu,
(b) Şikayet Edilen’in alan adıyla ilgili olarak hiçbir hak ya da meşru menfaatinin bulunmadığı,
(c) Alan adının kötü niyetle tescil edildiği ve kullanılmakta olduğu.

Sahibinden AŞ, 2007 tarihinde tescil ettirdiği “sahibinden.com” markasıyla başvuruyormuş, ama içinde “sahibinden” geçen tescilli bir kaç markaları daha var. O yüzden hakem ilk şartın gerçekleştiği kanaatine ulaşmış.

İkinci şart kısmında  ise alan adı jenerik olduğu ve sahibi de bunu birinci anlamı dahilinde kullandığı için, alan adı sahibinin meşru hakkı bulunuyor. Hakemin bu konudaki görüşü: “Hakem, Şikayet Eden’in faaliyet gösterdiği alandaki ününü dikkate almaktadır ve Şikayet Edilen Türkiye’de mukim bulunduğundan Şikayet Edilen’in Şikayet Eden’in hizmetlerinden haberdar olmamasının mümkün olamayacağı hususunda mutabıktır. Buna karşılık, Şikayet Edilen’in söz konusu ihtilaflı alan adını kullanıcıların zihninde Şikayet Eden ile ilişki kurmak amacıyla tescil ettirdiği ya da “sahibinden” ifadesinin

Türkiye’de yaygın kullanılmakta olmasından istifade ederek kullanıcıları haksız menfaat elde etmek üzere kendi web sitesine yönlendirdiği hususunda ikna olmamıştır.”

Üçüncü şart kısmına bakacak olursak, burada Şikayet edenin ispat zorunluluğu vardır. Yani Şikayet Edilen tarafından alan adının kötü niyetli tescil edildiği ve kullanıldığını ispat etmek Şikayet Eden’in sorumluluğundadır. “Hakem “sahibinden” kelimesinin jenerik bir kelime olduğu ve Türkiye’de ürün ve hizmet satışlarında sıkça tercih edilen ve kullanılan bir kelime olduğu kanaatindedir. Bunun yanısıra Şikayet Edilen’in web sitesinin içeriği ve tasarımı dikkate alındığında iyiniyetle ürün ve hizmet temini olduğu tespit edilmiştir.”

Sonuç olarak gerekli üç şart birden gerçekleşmediği için, söz konusu alan adının Sahibinden A.Ş.’ye devir isteği reddedilmiştir. Sahibindentekne.com’un sahibini davayı kazandığı için kutluyorum. Marka ihlallerine karşıyım, ama şirketlerin de artık alan adı sahiplerinin haklarına saygı göstermeyi öğrenmeleri gerekiyor.

Çok önemli olduğu için, yarın bu konuda bir yazı daha yazacağım.

Share

ICANN 3 Alan Adı Yazmanı’nı kapatıyor!

Backorder (Ön Sipariş) sisteminin geçmişinden bahsederken, bu sistemin danışıklı dövüş olduğunu söylemiştim. Ön sipariş sistemi bir çok yeni iş dalı ortaya çıkarttığı gibi mevcut alan adı yazmanları için de büyük bir ek gelir kaynağı olmuştur. Pastadan pay alabilmek için ICANN onaylı yazman olmak gerektiği için 10’larca yazman ortaya çıkıvermişti.
Tabii her girişim risk taşır. Bu yazmanlardan bazıları pastadan pay almayı başarabildi. Bazıları ise tek kuruş kazanamadı. Yazıya konu olan 3 alan adı yazmanı bu sınıfa dahil edilebilinir mi, bilemiyorum fakat bu bilgiyi de vermeden geçemedim. 🙂

ICANN 3 adet pasif yazmanı yetki bedelini ödemediği için kapatıyor. Yazman hakkı elinden alınacak olan Abansys & Hostytec, Gee Whiz Domains, NameHouse firmalarının 7000 ile 13.500 dolar arası borçları bulunuyor. Bir yazman için bu rakamlar çok komik değil mi? Evet, bence de çok komik fakat kayıtlara göre 3 firmada da bir süredir kayıtlı alan adı bulunmuyor.

Share