Alan Adları Uyuşmazlıklarında Tanımlayıcı (Jenerik) İsim Sorunu

Konuk yazar: Av. Erdem Turan

Daha önce Okan Yıldırım’ın da dile getirmiş olduğu gibi tanımlayıcı (genel) isimlerin (uygulamadaki karşılığı ile jenerik isimler) markasal anlamda kullanılmalarında bir takım sınırlamalar bulunmaktadır. 556 Sayılı Markaların Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin 7/1-c maddesi:  “Ticaret alanında cins, çeşit, vasıf, kalite, miktar, amaç, değer, coğrafi kaynak belirten veya malların üretildiği, hizmetlerin yapıldığı zamanı gösteren veya malların ve hizmetlerin digger karakteristik özelliklerini belirten işaret ve adlandırmaları münhasıran veya esas unsur olarak içeren markalar” ın tescil edilemeyeceğini net bir biçimde ifade etmiştir.

Benzer sınırlamalar alan adları kullanımı açısından da geçerlidir. Alan adları uyuşmazlıkları çözüm prosedürünü düzenleyen UDRP kurallarına göre de cins (jenerik) isimler ve meslek isimlerinin alan adımı olarak kullanımı bir tecavüze neden olmaz. Dolayısıyla böyle bir durumda marka hakkına dayalı olarak dahi olsa bu alan adının transferine karar verilemez. Bu durum özellikle taraflar ve hakem aynı anadile sahipse geçerlidir. Örneğin cityutilities.com (D2000-0407) kararında aynı zamanda Amerika’da uzun yıllar faaliyet gösteren enerji ve taşımacılık şirketinin unvanı olan alan adını alan şahsın alan adının devri için 75.000.-USD istemesi gibi bir kötü niyet kanıtı olmasına rağmen “cityutilities” kelime grubunun jenerik bir isim olması sebebi ile alan adının transfer talebi reddedilmiştir. (Savaş Bozbel – İnternet Alan Adlarının Korunmasında Icann Usulü – Sf. 67 – Ankara 2006). Aslında böyle olması da son derece doğaldır. Aksi halde toplumda yaygın olarak kullanılan bir takım kelimelerin kullanımının bazı kişi ya da kurumların tekeline bırakılması gibi yanlış bir sonuç doğabilecektir.

Bu bakımdan yildirim.net’te de değinilmiş olan sahibindentekne.com alan adının transfer talebinin reddi kararı son derece önemlidir. Bununla birlikte farklı yönde kararlarla da karşılaşmaktayız. Örneğin aynı markaya ilişkin sahibindenara.com (D2009-0101), sahibindenbak.com (D2010-0556) ve sahibinden-al.com (D2013-0328) alan adlarına ilişkin uyuşmazlıklarda bu alan adlarının şikayetçiye devrine karar verilmiştir.

Bu bağlamda yine tanımlayıcı isim sayılabilecek engelsizbankacilik.com (D2013-0942) ve yine tanımlayıcı isim olarak kabul edilebilecek hepsiburada markasına ilişkin pek çok alan adı transfer kararı mevcuttur. Örneğin hepsiburadaindirimli.com (D2010/0432), hepsiburadakirtasiye.com (D2013-0425) gibi pek çok alan adının şikayetçiye devrine karar verilmiştir.

Ayrıca tanımlayıcı olduğu açık olan meyveciceksepeti.com alan adının dahi transferine karar verilmesi kanaatimce hatalıdır (D2010-0111).

Türkiye ile ilgili olarak bu kararların aksine kararlar da elbette ki mevcuttur. Örneğin paradurumu.com (D2013-2041) alan adının transferine ilişkin talep reddedilmiştir. Şikayet edilen taraf da savunmasını “paradurumu” kelime grubunun jenerik isim olması üzerine kurmuştur. Hakem farklı gerekçelerle birlikte bu alan adı transfer talebini reddetse de kelimenin tanımlayıcı olması da kanaatimce bu kararın verilmesinde oldukça etkili olmuştur.

Elbette ki her somut olay kendi içerisinde ayrıca değerlendirilmelidir. Ancak verilecek kararların birbirleriyle büyük çelişkiler içerisinde olmaması gerektiği de son derece önemlidir. Aksi durum bir alan adına yatırım yapmayı düşünen kişi ya da kuruluşları büyük bir ikilemde bırakabilecektir.

Son olarak, DomainBulten.com’da bahsi geçen 50.000.-USD. Bedel ödenerek Apple Inc. Firmasının almış olduğu “apple.net” alan adı için de bazı görüşlerimi ifade etmek isterim. Olayın hukuki bir karardan çok büyük ölçüde ticari ve son derece mantıklı bir yaklaşım olduğu kanaatindeyim. Çünkü Apple firması zaten bu alan adının transfer prosedürü için belli bir bütçe ayırmak zorundaydı. Bu süreç sonucunda ispatı gereken şartlar yerine getirildiğinde alan adının transferinin sağlanması söz konusu olabilirdi. Ancak bu alan adının bir cins isim (jenerik isim) olarak kabul edilerek veya farklı bir gerekçe ile alan adı transferinin reddine karar verilmesi halinde durum çok farklı olabilecekti. Bu durumda belki de pazarlıklarda konuşulan rakamlar bir anda –Apple firmasının ticari büyüklüğü de düşünüldüğünde- milyon dolarları bulabilecekti. Dolayısı ile Apple yetkilileri hiçbir riske girmeden kendileri için son derece düşük bir bedele bu önemli olan adını satın almış oldular. Yöneticilik bakımından son derece önemli bir başarı olduğu kanaatindeyim.

 

Saygılarımla,
Av. Erdem Turan

Share

eTatil .com Davası: Sonuç Türkiye için bir ilk!

Geçtiğimiz haftalarda etatil.com için açılan UDRP (Alan Adı Uyuşmazlıkları Çözümü Politikası) davası (D2012-0686) sonuçlandı. Davada şikayetçi tarafında Tatil.com’un sahipleri olan Özaltun Otelcilik Ltd, Allstar Hotels LLC ve Metin Altun vardı. WIPO (Dünya Fikri Mülkiyet Teşkilatı)  panelistleri, Tatil.com’un sahiplerinin başvurusunu haksız bularak eTatil.com alan adının kendilerine devredilmesi yönündeki talebi reddetti. Daha da önemlisi panelistler, bu başvurunun domaini haksız yolla ele geçirmek (Reverse Domain Name Hijacking) için yapılmış kötü niyetli bir başvuru olduğu yönünde karar verdiler.

Önceki yazılarımda; marka olarak alan adı tanımını yapmış ve marka ihlalleri konusunda uyarılarda bulunmuştum. Fakat marka sahiplerinin haklarını savunduğum gibi, jenerik kelimelerin herkes tarafından anlamları dahilinde kullanılabilmesi gerektiğini de “Sahibinden Terimini Herkes Kullanabilmeli” başlıklı yazımda belirtmiştim.

Ülkemizde jenerik.uzantı şeklinde domainler için marka başvuruları kabul edilmektedir. Fakat bunun yerinde bir tescil işlemi olduğunu düşünmüyorum. ABD’de  hotels.com’un başvurusu reddedilirken ülkemizde bu tarz marka tescilleriyle sıklıkla karşılaşmak mümkün.

Tatil.com vs eTatil.com davası da bu kapsamdadır. WIPO panelistlerinin çok yerinde bir karar verdiğini düşünüyorum. Kararın “Reverse Domain Name Hijacking” olarak tanımlanması ise Türkiye davaları arasında ilk olup, önemli bir dönüm noktası niteliğindedir.  Bu kararla WIPO panelistleri şunu demiştir: Jenerik bir kelimeyi marka olarak kullanmanız, sizi aynı kelimeden türetilmiş domainler üzerinde hak sahibi yapmaz. Başkalarının meşru kullanım hakkını gözardı ederek yapılan bir başvuru kötü niyetli bir ele geçirme girişimdir.  

Bu karar yalnızca içinde tatil.com geçen domain sahipleri açısından değil, tüm jenerik domain sahiplerinin hakları açısından da çok önemli. Zira bu sonuç, jenerik domainleri haksız bir biçimde ele geçirme amacıyla dava açmayı düşünebilecek kişilere ve firmalara mesaj niteliğindedir.

Konuyla ilgili görüşlerini sorduğum iki saygın hukukçunun yorumları da şu şekilde:

Av. Erdem Akçay
“Sorunun kaynağı; Türk Patent Enstitüsü’nün, jenerik (cinse özgü, sözlüksel) bir sözcüğün sonuna <.com> getirilmiş olmasını baz alarak ayırt edicilik kazandığı düşüncesiyle markayı tescil etmesidir. Halbuki TPE başvuruyu, Markaların Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin 7’inci maddesi gereğince reddetmeliymiş. Benzer bir olayda Birleşik Devletler Patent ve Marka Ofisi; takı, mücevherat anlamına gelen <jewelry.com> ile ilgili başvuruyu, bu adın jenerik bir ad olması nedeniyle reddetmiştir. Eğer TPE ilgili başvuruyu reddetseymiş, UDRP’nin sadece markaları koruması (common law kaynaklı markalar veya isim hakları hariç) nedeniyle ilgili yargılamaya gerek bile kalmayacakmış.

<tatil.com> – <etatil.com> davası neticesinde verilen karar, hem yerinde hem de doyurucu bir karar olmuştur. UDRP şartlarının sağlanmaması nedeniyle transfer talebi reddedilmekle birlikte, yapılan başvurunun amacının “hakkı korumak değil”, “alan adını ele geçirmek” olduğu, Kurallar 15/e uyarınca da belirtilmiştir. Panelist bu vurguyla <etatil.com> alan adının; hem alan adı değeri, hem ziyaretçi portföyü nedeniyle değerli bir alan adı olduğunu, transfer talebinin ise aslında bu değerlere erişmek amacıyla yapıldığını ortaya koymuştur. Panelistlerin kararlarında yer verdikleri bu türdeki ifadelerin doğrudan bir yaptırımı bulunmamasına karşın, şikayet edenin bundan sonra yapacağı olası başvurularda yargılamalara eksi puanla başlayacağını düşünmek yanlış olmaz.”

Av. Sertel Şıracı http://www.sertels.av.tr/
“Tatil.com içim alan adının kayıt edildiği tarihi fiilen kullanma olarak kabul etmeyip, doğru şekilde sitenin faaliyete geçtiği 2004 yılını markasal kullanım başlangıcı olarak kabul etmişler. Zaten marka başvurusu da ancak 2007 yılında yapılabilmiş. Önceye dayalı kullanım açısından faaliyet başlangıç tarihleri aynı görünüyor.

Bununla birlikte “tatil” ifadesinin jenerik bir ibare olduğu da tartışmasız, jenerik bir ifadenin marka olarak tescil edilebilmesi için başvuru sahibinin bu ibare için ayırt edici nitelik kazandırmış olması gerekir. Tatil.com, markasını “tatil” olarak değil, “tatil.com” olarak tescil ettirmiş belki bu nedenle de TPE yetkilileri bundan 5 sene önceki uygulamasında bunun ibareyi jenerik olmaktan çıkarttığını düşünmüş olabilir. Şayet Tatil.com, yaptığı reklam yatırımlarıyla markasına ayırt edici nitelik kazandırdığını ispat etseydi belki karar lehine olabilirdi.

Fakat jenerik bir ifadeyi marka olarak seçmek bir tercih meselesi siz daha baştan marka olarak ayırt ediciliği olmayan bir ibareyi tescil ettiremeseniz de marka gibi kullanmaya başlıyorsanız, artık bu tür problemlere de hazırlıklı olacaksınız. Üzerine bir de bu olaydaki gibi alan adını ele geçirmek için başvuru yapan kötü niyetli şirket durumuna da düşebilirsiniz. Hatta iş belki bununla kalmaz etatil.com, kendisine karşı yapılan bu girişimi gerekçe göstererek tatil.com‘un jenerik ifade olması nedeniyle tatil.com markasının TPE sicilinden silinmesi için zaman aşımı süresini geçirmeden hükümsüzlük davası dahi açabilir.”

Dava hakkında sizin de görüşlerinizi merakla bekliyorum.

Share

Facebook İle İlgili Yazım Hatalarından Yola Çıkılarak Yapılan Alan Adı Kayıtları

Facebook.com platformunun Facebook.com üzerindeki mülkiyet hakkı UDRP kararı ile tamamen kazanılmasından günler sonra facebook.com daha az popüler olan ama azınsanmayacak derecede hit sağlayan yazım hataları için kaydedilmiş alan adları siliniyor. Bu sitelerin çoğunda sitenin durdurulma günü yayımlanmış bulunuyor. Kısacası her durumda alan adı sahibi sorumluluk altına girme durumundan kaçınmak için bu zoraki eylemi gerçekleştirmek zorunda.

Silinecek Alan Adları Şöyle Devam Ediyor:
facebobk.com
facebobook.com
facebokook.com
faceboodk.com
facemook.com
faebok.com
fancebook.com
facebookbook.com
facebooook.com

Durum öyle gözüküyor ki bu isimler artık oradan oraya sürüklenip snapnames.com ya da namejet.com gibi platformlarda müzayedelere dahil edilemeyecekler. Bu yukarıda sayılan birkaç alan adı Namejet’te birden çok teklif almış durumda.

Facebook alanlarında book ya da face kelimesini kullanan şirketlere karşı agresif legal adımlar atmakta. Teacbook.com bu konuda kayda değer bir baskıya maruz kalmış halde. Robin Wauters facebook.com’un “face” kelimesini bile tescillemeye çalışması ile ilgili herkesle aynı görüşe sahip.

Kademeli bir biçimde artan ve zorbaca yürütülen bu taktiklerle birlikte facebook, bu çeşit alan adlarının silinmesi ile ilgili daha da agresif olacak ve hatta bir müzayedeyi başlamadan durduracak bir pozisyona gelecek.

Share

Alan Adı Davaları: İlk Adım

Alan adı kaydı esnasında kabul ettiğimiz anlaşma UDRP işlemlerini de kapsamaktatır. Dolayısı ile alan adı sahibi olan herkes bir gün kötüye kullanıma yönelik UDRP şikayeti alabilir. Bu şikayet, alan adı sahibine posta yoluyla iletilmektedir.

Alan adı sahibine bildirim sonrası 20 gün gibi kısa bir süre verilmektedir. İtiraz etme hakkınız bulunduğu gibi sessiz kalma hakkına da sahipsiniz. Haklılığınıza inanıyorsanız, itiraz etmek için mümkün olan en kısa sürede harekete geçmelisiniz.

Haklılık veya haksızlık konusunda fikriniz yok ise, bir hata yapmış olabilirim endişesi taşıyor fakat hatanızın bilincinde değilseniz davacı taraflı dikkate alınan noktalar sizi aydınlatabilir.

Davacı taraflı dikkat edilen noktalar:
– Davacının geçerli bir marka hakkına sahip olması
– Davalı alan adının geçerli markayla karıştırılabilir benzerlikte olması
– Davalının alan adı ile ilgili hiçbir meşruiyet ya da çıkara sahip olmaması
– Davalının alan adını kötü niyetle kaydetmiş olması
– Davalının alan adını kötü niyetle kullanıyor olması

Burada dikkat edilmesi gereken nokta, görüşlerin göreceli olabileceği gerçeğidir. Elbette davacı herşeyi kendi görüşüyle sunacaktır.

Yazımın başında söylediğim gibi itiraz yapmak zorunda değilsiniz. İtirazınız yok diye hakem sizi direk kaybeden konumuna getirmez. Hakem itirazsızlığınızı açıklama eksikliğinden ötürü davacının lehine düşüncelere girişebilir.

Denmiş ki; “Davalının itirazını teslim etmemesinin ışığında hakem idari işlemlere karşı gelinmeyen beyanlara dayanarak karar verecektir… ve uygun gördüğü çıkarımları yapacaktır. Hakem davacı tarafından öne sürülen mantıklı olan her ithamı ve çıkarımı, kanıtlar alenen aksini göstermiyorsa kabul etmekle görevlendirilmiştir.

Davacının sunduğu belgeler yetersiz ise, her zaman kazanabilme şansınız vardır. Fakat yukarıda dikkat edilen noktalar bağlamında en ufak delile karşı itiraz etmezseniz, iyi niyetinizi göstermenizi gerektiren bir açıklama yapmak durumunda kalırsınız.

Sonuç olarak diyebilirim ki asla sessiz kalmayın.

Share

Yellow Page’in 10 Alan Adına karşı itirazı yerinde bulunmadı

Davacı : Sensis pty ltd – Telstra (Yello Page markasını tescil ettiren Avustralyalı firma)
Davalı : Yellow Page Marketing
Dava Konusu: yellowpage-adelaide.com, yellowpage-melbourne.com, yellowpage-nsw.com, yellowpage-perth.com, yellowpage-queensland.com, yellowpage-southaustralia.com, yellowpage-sydney.com, yellowpage-tasmania.com, yellowpage-victoria.com, and yellowpage-westernaustralia.com  alan adlarının , Telstra’nın markasını lekelediğini
Kazanan: Yellow Page Marketing
Karara baktığımızda davalının, haksız rekabet yaratmadığı ve adil kullanım sınırları içinde değerlendirildiğini görmekteyiz.
Marka ihlalleri hakkında bir yazı yazmıştım. Orda jenerik alan adları ve jenerik markalar hakkında görüşlerimi belirtmiştim fakat bu davaya özgü yorum yapmam gerekirse;
Yellow Page markası “Marka Adının Ürünü Tanımladığı Jenerik Markalar” kategorisine girmemektedir. Çünkü Yellow Page markası jenerik olmasından kaynaklanan güç üzerinde hizmet vermektedir.
Aksi olsaydı? Davayı kazanabilir miydi?
Marka “Yellow Page Ütü Atölyesi” olsaydı ve de davalıya ait Yellow Page içeren alan adları ütücülük alanına giren bir hizmet verselerdi. Davayı mutlaka kazanırdı.
Benzer bir kaç davadan daha önce bahsetmiştim. İnceleyip görüşlerinizi paylaşırsanız memnun olurum.
Share

Marka İhlallerine Dikkat

Bu konuda yeterince Türkçe kaynak olmamasından ötürü yeni başlayan hemen hemen herkes aynı hataya düşüyor. Yazımın bu konudaki boşluğu doldurmak için faydalı olacağını düşünüyorum.

Bir alan adı yatırımcısının marka yasaları hakkında iyi bir kavrayışa sahip olması önemlidir. Çünkü markalar taraflı, olası durumlar hep vardı, hep varolacaktır.  Bu yazının ardından hem alan adı yatırımcısı hem de marka sahibi, hakları ile ilgili bilgilerle donatılmış olacak.

Teknik olarak konuşmak gerekirse, marka; belirli bir ürünü ya da servisi tanımlamak için kullanılan kelimeler, tasarımlar, sloganlar, sesler ya da sembollerdir. En genel yanlış anlaşılma bir markanın geçerli olması için kayıt edilmiş olması gerektiğinin düşünülmesidir. Bu doğru değildir. Tescili yapılmasa dahi, marka koruma altındadır ve kişi markası üzerinde haklara sahiptir. Fakat tescil işlemini yaparsa, marka tescili sahibine yasal menfaatler dışında, diğer markalara ve kişilere markanın tescillenmesini duyurmasını ve maksimum düzeyde korunmasını sağlar. Yani, eğer  tescilli olmayan bir marka hakkında “bu firma çok büyüyecek hemen marka tescili yapayım” düşüncesinde iseniz, hemen bu düşüncenizden vazgeçiniz. Markanın herhangi bir hukuki mücadelesinde kaybeden taraf olma şansınız çok yüksektir.

Marka koruma esasında “güç”, sınıflandırma sistemine dayanır. Yelpazenin bir ucundaki en yüksek yasal güce sahip olan belirleyici bir markadır. Zıt tarafındakiler ise fazla ayırt edici özellikleri olmadığından dolayı hiç bir yasal korunma sağlanmayan  jenerik marklardır. Ortadakiler ise zayıf olabilecek ama belirli şartlar altında daha güçlü yasal koruma elde edebilecek bayağı markalardır.

Belirleyici Markalar
Güçlü markalar yasalarla en muazzam korunan markalardır. Bir çok tip belirleyici markalar var fakat üç ana kategoriye ayrılabilir:
– İsteğe bağlı
– Anlamlı
– Basılmış
Basılmış bir marka sözlükte bulamayacağınız bir markadır (Turkcell, Adidas). İsteye bağlı markalar ise beklenmedik bir biçimde genel bir kelimeye kullanır (Duru Kolonya, Casper Bilgisayar). Anlamlı marka ise ürünle ilgili edebi bir tanımlama yapmadan bir etki yaratmak için zekice ve yaratıcı bir biçimde kullanılmış sözcüklerdir, (Sürat Kargo, Garanti Bankası gibi).

Bayağı Marka
Sıradan bir marka, iligli olduğu ürünle ilgili tanımlayıcı fakat bir diğer taraftan da ilgisiz bir durumu ifade eden bir olgudur. Genel olarak tanımlayıcı terimler herkesin günlük hayatı için ve ticari kullanım için uygun olmalıdır, bu yüzden korunmazlar. Sıradan markalar, servisi ya da ürünü için tanımlayıcı olmalı (köpüklü oto yıkama),  coğrafi açıdan tanıtıcı olmalı, bazı öbekler içermeli (altın makas kuaför salonu) veya kişisel bir ismin ya da işin baş harflerini içermeli. Yukarıda bahsedildiği gibi sıradan markalar zayıf markalar gibi düşünülse de devamlı kullanım ile zaman içinde bir müşteri kabulüne erişmiş ise daha güçlü bir yasa koruması elde edebilirler bu yüzden; ikincil anlam kuralı vasıtası ile önem kazanmaktadırlar. Baştan zayıf olan fakat ikincil anlam özelliği kazanan bazı sıradan markalar: Türk Telekom, Türk Hava Yolları, Ulusal Kanal, Deniz Magazin, Bonus Kart, YKM

Marka Adının Ürünü Tanımladığı Jenerik Markalar
Jenerik markalar belirli bir servis, yer, ürün ya da sözlük kelimesi ile aynı kelimeleri içeren markalardır. Jenerik marka teriminin kelimenin kendisine mi yoksa kelimenin kullanımına mı baglı olduğunu belirlemeye gelince bu çok önemlidir. Mesela apple kelimesi elimizdeki en genel örnek olacaktır. Apple tabi ki belirli bir meyve için bir jenerik kelimedir. Herhangi biri “apple” ı meyve ile iligli herhangi bir şey ile kullanabilir. Fakat birisi “apple.com” alan adına sahipse ve çeşitli bilgisayar linkleri sağlıyorsa bu Apple Bilgisayar Markasının haklarına ihlal olacaktır.

Aynı zamanda jenerik kelimelerin hiçbir zaman markalar gibi korunamadığını ve ikincil anlam kuralının jenerik terimlere uygulanamadığını aklınızda bulundurun. Geçerli bir marka jenerik bir tanımlayıcı içerebilir, Örneğin Remzi Kitabevi markasını ele alalım. İki bölümden oluşuyor diyebiliriz. Kitap mağazasını diğer kitap mağazalarından ayıran “Remzi” ve bütün kelimeden ayırıp korunamayacak olan iş tipini tanımlayan  “Kitabevi”  terimi. Eğer Remzi Kitabevi tamamen kayıtlı bir marka olsa idi, kayıt işlemi sırasında sahibinden jenerik isminden feragat etmesi (kitabevi) gerekli kılınabilirdi. Bu kamu politikasının dikte ettiği tekellerin tedavülden kalkmış etkili jenerik kelimeleri kullanmalarına izin vermemesinin nedenidir. Bu yüzden örneğimize göre herkes “Remzi” kelimesi ile kombinasyonlar içermediği sürece “kitabevi” kelimesini kullanabilir çünkü remzikitabevi.com’u kaydetmek marka ihlaline sebep olup hukuksal sorunlar doğuracaktır.

Jenerik bir alan adına sahip olmanın kesin yararları vardır. Yukarıda belirtildiği gibi belirleyici ve bayağı markaların aksine jenerik markalar hiçbir zaman yasal koruma altına alınamaz ve bu yüzden jenerik bir kelime ya da birleşik kelimeler içeren alan adları çok değerli olabilirler. Kampanya, oyuncak, oyun, okey, oyunlar, kredi, sigorta, kasko, bilgisayarlar, ilaçlar, iş, oyuncaklar, fon, yatırım, şarap , rakı,ve açık artırma gibi jenerik kelimelerin satış fiyatları oldukça tatminkardır. Yakın zamanda İngiltere’de yapılan bir çalışma gösteriyor ki ürünleri ve servisleri tanımlayıcı şekilde jenerik kelimeler içeren alan adları kayda değer bir biçimde daha fazla ziyaretçi çekiyor. Alan adı sahibi, jenerik alan adı trafiğini hali hazırda var olan bir web sitesine yönlendirebileceği gibi aynı zamanda meşru bir kullanım olan park etme seçeneğini kullanabilir. Aslında WIPO, birisi jenerik kelimesini işini ve ürününü tanımlamak için kullanıyorsa, jenerik kelimeyi kelimenin jenerik değerinden kar sağlamak için kullanıyorsa ve başkalarının o kelimedeki  hakkını gasp etmiyorsa jenerik ismi kullanabilir gibi UDRP sorularına eğilerek kayıt eden kişinin meşru çıkarına yönelik bir jüri açıklaması üzerinde çalışıyor.

Bir bütün olarak ele alındığında yararlarını göz önüne aldığınızda jenerik markalar hiç de kötü bir yatırım değil. Fakat siz siz olun ticari markalardan uzak durun…

Domainers Magazine’in 2009/3 sayısı referans alınarak yazılmıştır.

Share

SahibindenBak.com Sitesi Kapatılıyor

Geçen hafta Sahibinden AŞ’nin sahibindentekne.com davasını kaybettiğini yazmıştım. Aynı WIPO Hakemi, bugün sahibindenbak.com alan adının devredilmesini yönünde tartışmalı bir karar aldı.

Hakem Gökhan Gökçe, “sahibinden” kelimesi sözlük anlamı bulunan ve Türkiye’de ürün ve hizmet satışlarında yaygın olarak kullanılan bir terimdir ve Şikayet Edilen bu terimin kullanıldığı diğer reklamlar ve alan adlarına ilişkin örnekleri delil olarak sunmuştur. Yukarıda ayrıntılı olarak belirtildiği üzere “sahibinden” gibi “bak” kelimesi de sözlük anlamı bulunan jenerik bir kelimedir. demiş. Buna rağmen görsel ve konsept olarak benzerliği olmayan bir sitenin “sahibinden” sözcüğünü emlak hizmetlerinde kullanmasını kötü niyetli bulmuş.

Açıkçası, bana göre kendi içinde çelişkili bir karar. Şikayet edilenin “sahibinden bak” diye bir markası olduğunu iddia etmesinin ve daha sonra bunu ibraz edememesinin davayı olumsuz etkilediğini düşünüyorum. Aynı Hakemin daha önce horoz.com D2009-0767 ve orkide.com D2009-1275 davalarında yabancı meslektaşlarıyla ters düştüğünü ve ikiye bir kararlarla bu davaların reddedildiğini ayrıca belirtmek isterim.

Dava kararının tamamını buradan okumanızı ve kapanmadan siteye göz atmanızı öneririm.

Share

Sahibinden Terimini Herkes Kullanabilmeli

Dünkü yazımdan sonra yorumcular, Sahibinden A.Ş.’nin önceki ve halen devam eden bazı davalarına dikkat çekti. Sahibinden A.Ş. daha önce bir kaç davayı kazanmıştı. Milyonlarca kişinin kullandığı bir ilan terimi üzerinde, bir şirketin tek başına hak sahibi olması doğru mu?

Öncelikle, bu konun sıradan bir marka ihlalinden çok farklı olduğunun altını çizmek istiyorum. Burada tartışılan, Microsoft gibi uydurulmuş bir marka veya ikincil anlamında kullanılan bir sözcük değil. Bugün hangi gazetenin ilan sayfasını açarsanız Sahibinden diye verilmiş ilanlar görürsünüz. Ortada Sahibinden A.Ş. diye bir şirket yokken, insanlar  SAHIBINDEN diye ilanlar veriyordu. Bu sözcüğün İngilizce karşılığı olan “for sale by owner” yüzlerce internet sitesi tarafından kullanılıyor ve forsalebyowner.com’un sahibi bunlar üzerinde bir hak iddia edemiyor.

Son 2 yılda Sahibinden A.Ş. alan adlarıyla ilgili 6 dava açmış. Bunlar sırasıyla; e-sahibinden.com D2008-1819, sahibindenara.com D2009-0101, sahibimden.com D2009-1541, sahibinden2.com  D2009-1649, sahibindenbak.com D2010-0556 ve sahibimden.net D2010-0944.

Dava kararlarını okuduğumuzda sahibindenara.com’un site görüntüsü benzediği için devredildiğini görüyoruz. Elimde bir ekran görüntüsü olmadığı için yorum yapamıyorum. e-sahibinden.com ise alcamsatcam.com adlı bir ilan sitesine yönlendirildiği için,  alan adının devrine karar verilmiş. Oysa bunun e-hotels.com gibi jenerik bir alan adını, başka bir otel sitesine yönlendirmekten fazla bir farkı yok. Aradaki tek fark Amerika’da hotels.com’un marka başvurusu red edilirken, Türkiye’de bu konuda kurumlar yeterli duyarlılığı göstermiyor.

Sahibimden.com’un devir gerekçesi ise bu alan adının satış ilanında sahibinden.com ile benzerliğin vurgulanmasıymış. Hakem, bunu kötü niyet unsuru olarak kabul etmiş ki bunda haklılık payı olabilir. Sahibimden.net’in davası ise hala devam ediyor. Bu site şu anda açılmıyor. Dolayısıyla diğer davada belirtilen unsur, bunun için geçerli gözükmüyor. Davası süren bir diğer alan adı ise www.sahibindenbak.com, açıkçası ben bu sitenin şikayet edenle hiç bir benzerliğini bulamadım.

Medya bu konuda ne yazık ki duyarsız. Ülkemizdeki tüm internet girişimcilerini ilgilendirmesine rağmen, henüz bu konuyu bloguna taşıyan da olmadı. İki davanın sonucunu da sizlerle paylaşacağım.

Not: Önümüzdeki hafta, uyuşmazlıkla ilgili dikkatli olmanız gereken noktalara değineceğim.

Share

Sahibinden A.Ş. sahibindentekne.com Davasını Kaybetti

Bu haberi herkesin dikkatli okumasını öneriyorum. Zira her alan adı sahibini yakından ilgilendiren ve alan adı sahiplerinin hakları açısından güzel ve önemli bir örnektir.

Ülkemizin en çok ziyaret edilen sitelerinden biri olan Sahibinden.com, ufak bir ilan sitesi olan SahibindenTekne.com için WIPO’ya başvurmuş ve alan adının kendilerine devrini istemişti. WIPO’da, D2010-0560 dava numarasıyla görülen sahibindentekne.com ilgili davada hakem Gökhan Gökçe, şikayet eden Sahibinden Bilgi Teknolojileri Pazarlama ve Ticaret A.Ş.’nin genel müdürü Taner Aksoy’un savlarını haksız bularak, alan adının şu anki sahibi olan Mesut Laçin’de kalmasına karar verdi.

Bu konuda ilk yazım olduğu ve ülkemizde bu konu çok iyi bilinmediği için, UDRP politikasının 3 şartına dikkatinizi çekmek istiyorum. Bu 3 şart aynı anda gerçekleşmediği sürece alan adı devri yapılamaz. İlgili kısmı sizlere aynen aktarıyorum:

1. Politika’nın 4(a) no’lu maddesi uyarınca, işbu süreçte ihtilaflı alan adının Şikayet Edilen’den Şikayet Eden’e devri yönünde karar verilebilmesi için, Şikayet Eden’in aşağıda belirtilen üç şartın mevcudiyetini ispat etmek zorundadır:

(a) İhtilaflı alan adının Şikayet Eden’in markası ile aynı veya iltibas oluşturacak kadar benzer olduğu,
(b) Şikayet Edilen’in alan adıyla ilgili olarak hiçbir hak ya da meşru menfaatinin bulunmadığı,
(c) Alan adının kötü niyetle tescil edildiği ve kullanılmakta olduğu.

Sahibinden AŞ, 2007 tarihinde tescil ettirdiği “sahibinden.com” markasıyla başvuruyormuş, ama içinde “sahibinden” geçen tescilli bir kaç markaları daha var. O yüzden hakem ilk şartın gerçekleştiği kanaatine ulaşmış.

İkinci şart kısmında  ise alan adı jenerik olduğu ve sahibi de bunu birinci anlamı dahilinde kullandığı için, alan adı sahibinin meşru hakkı bulunuyor. Hakemin bu konudaki görüşü: “Hakem, Şikayet Eden’in faaliyet gösterdiği alandaki ününü dikkate almaktadır ve Şikayet Edilen Türkiye’de mukim bulunduğundan Şikayet Edilen’in Şikayet Eden’in hizmetlerinden haberdar olmamasının mümkün olamayacağı hususunda mutabıktır. Buna karşılık, Şikayet Edilen’in söz konusu ihtilaflı alan adını kullanıcıların zihninde Şikayet Eden ile ilişki kurmak amacıyla tescil ettirdiği ya da “sahibinden” ifadesinin

Türkiye’de yaygın kullanılmakta olmasından istifade ederek kullanıcıları haksız menfaat elde etmek üzere kendi web sitesine yönlendirdiği hususunda ikna olmamıştır.”

Üçüncü şart kısmına bakacak olursak, burada Şikayet edenin ispat zorunluluğu vardır. Yani Şikayet Edilen tarafından alan adının kötü niyetli tescil edildiği ve kullanıldığını ispat etmek Şikayet Eden’in sorumluluğundadır. “Hakem “sahibinden” kelimesinin jenerik bir kelime olduğu ve Türkiye’de ürün ve hizmet satışlarında sıkça tercih edilen ve kullanılan bir kelime olduğu kanaatindedir. Bunun yanısıra Şikayet Edilen’in web sitesinin içeriği ve tasarımı dikkate alındığında iyiniyetle ürün ve hizmet temini olduğu tespit edilmiştir.”

Sonuç olarak gerekli üç şart birden gerçekleşmediği için, söz konusu alan adının Sahibinden A.Ş.’ye devir isteği reddedilmiştir. Sahibindentekne.com’un sahibini davayı kazandığı için kutluyorum. Marka ihlallerine karşıyım, ama şirketlerin de artık alan adı sahiplerinin haklarına saygı göstermeyi öğrenmeleri gerekiyor.

Çok önemli olduğu için, yarın bu konuda bir yazı daha yazacağım.

Share